Bir Kivilcim

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merhaba sifon.info sex hikayeleri okuyucuları, derlediğimiz en büyük hikaye arşivini sizlerin beğenisine sunuyoruz.okuyup keyif almak ve sırılsıklam olmak işte tüm mesele bu.

Bir Kıvılcım


Tekrar merhaba. Ben Fırat, size daha önce Bando Odası adı altında yaşadığım bir olayı yollamıştım. Fazla lafı uzatmadan ben olayı anlatmaya başlasam iyi olur.




Lise birinci sınıfın yaz tatili bitmişti. Yazın büyük bir kısmını Funda’yla beraber geçirmiştim ancak Ağustos’a doğru, Türkiye’ye geçen sene döndüğümüz için, ailemle beraber Ege ve Akdeniz turuna çıkmıştık. Funda’yı son defa tatile çıkmadan görmüştüm.




Sınıfta en yakın arkadaşım olan Kemal babasının başka bir şehre tayini çıkması üzerine başka bir okula geçmişti. İlk birkaç gün bu iki olay sonucunda benim için kötü geçmişti. Okulun dördüncü günü Müdür Yardımcımız Ahmet Bey sınıfımıza yeni bir öğrenci getirip bizimle tanıştırdı. Bu esnada ben hiçbirşeyin farkında değildim çünkü başka bir aleme dalıp gitmişim.



Ahmet Bey sınıfın kapısını kapatıp çıktıktan sonra bir sesin benimle konuştuğunu farkettim. Kafamı çevirip baktığımda karşımda bir kızın durduğunu gördüm.Buraya kadar anlattıklarımdan kızın çok güzel olduğunu söyleyeceğimi filan sanıyorsunuzdur ancak tam tersi söz konusuydu. kızın boyu 1.67 m kadardı. Yaklaşık 50 kg civarındaydı. Üzerindeki okul kıyafetleri özenle vücudunun hiçbir noktasını belli etmeyecek şekilde seçilmiş gibiydi.




Gözleri ve saçları simsiyahtı ancak ne yüzünde makyaj vardı ne de saçına biraz olsun özen göstermiş gibiydi. Dişteli takıyordu ve hali ve tavırları tam bir erkek gibiydi. Adını duymadan kız olduğunu anlayabileceğiniz tek noktası, görüntüsüyle mükemmel bir şekilde tezat oluşturan, inanılmaz bir zerafet taşıyan sesiydi. Tabi birde adı: Kıvılcım.




Benimle konuşmaya çalışan bu kızı gördüğümde bir an afalladım. Suratımın aldığı halden anlamış olacak ki tekrardan konuştu. “Eğer senin için bir sakıncası yoksa burada oturabilir miyim?” Kemal’le sıra arkadaşı olduğumuzdan artık yanım boştu ve benim de onu reddedecek halim yoktu. “Tabi, neden olmasın. Nasıl olsa tek başıma oturuyorum. Lütfen otur.” dedim.



Tanıştık ve bütün sene boyunca yanyana oturduk. Kemal’den sonra en yakın arkadaşım Kıvılcım olmuştu. Birbirimize çok yakındık. Ben onlarda kalıyordum bazen, bazen de o bize gelip kalıyordu. Kıvılcım bize ilk defasında, ders çalışmak için gelmişti. Tam çıkarken babam eve geldi ve Kıvılcım’la tanıştı. Kıvılcım gittikten sonra babam bana dönüp “Aranızda birşey var mı?” diye sordu. Ben de “Tabi ki hayır.” diye cevap verdim.




Babam bana bakıp “Bence, daha sonra kafanı taşlara vurmak istemiyorsan harekete geçsen iyi olur.” dedi. Ben şaşkınlıkla babamın suratına bakarken, babam sırıtarak içeri gitti.


O sene bu şekilde bitti. Babam bu sefer tatilini Temmuz ayına ayarlamıştı. O sene Altınoluk tarafına gidecektik. Yola çıkmamıza saatler kala Kıvılcım beni aradı. Ulaşır ulaşmaz onu haberdar etmemi istedi ve iyi yolculuklar diledi.




Sekiz saatlik bir yolculuktan sonra Altınoluk’ta kalacağımız yere ulaştık ve ben hemen Kıvılcım’ı aradım. Yolculuğun nasıl geçtiğini, nerede kaldığımızı filan sordu.Tekdüze geçen bir seneden sonra insan tatilde biraz eğlenmek ister ya, tatilimin ilk birkaç günüde sanki eğlenmek bana harammış gibi geçti. Üç gün sonra kaldığımız otelin lobisinde otururken kayıt yaptıran bir kız gördüm. İnanılmaz güzellikte bir kız olduğunu tahmin edersiniz.




Kayıt işlemleri bittikten sonra merdivenlere doğru yürüdü. Bu sırada merdivenlerden babam iniyordu ve karşılaştıklarında kısaca muhabbet ettiler.İlerleyen saatlerde aynı kızın kumsalda denize girdiğini gördüm ve hemen yakınına bir yere konuşlandım. Tabi bu konuda yalnız değildim. Ne kadar yaşça genç erkek varsa aynı şeyi yapmıştı. Onlara baktığımda birçoğunun hem yaşça benden daha büyük hem de benden daha yakışıklı olduğunu farkettim


ve hiç şansım olmadığını düşümdüğümden, hayal kırıklığı içerisinde güneşlenmeye başladım.




Aradan yarım saat kadar geçmişti ki zarif bir ses “Afedersiniz, sanki daha önceden tanışıyormuşuz gibi geliyor.” dedi bana. Kafamı kaldırıp baktığımda bunu söyleyenin o kız olduğunu fark ettim. “Sanmıyorum, sizin kadar güzel birisini daha önce görmüş olsaydım asla unutmazdım.” dedim. Yüzünde bir anlık bir kırgınlık ve öfke ifadesi gördüm ancak bundan emin olamayacağım kadar kısa bir süre suratında kaldı.




“Oturmaz mısınız?” diye sordum. Kabul etti ve oturdu. Konuşmaya başladıktan bir iki saat sonra babam yanımıza geldi ve “Demek karşılaştınız, ben de Fırat’ı arıyordum geldiğini söylemek için.” dedi. Ben şaşkınlıkla babama bakıyordum. Babam suratıma baktı ve bir kahkaha patlattı. Gülmesi kesildikten sonra “Sakın bana bütün sene boyunca aynı sırayı paylaştığın kızı tanımadığını söyleme.” dediğinde yaşadığım şok inanılmayacak boyuttaydı.




Bir gülmesini kesemeyen babama bir de hafifçe sırıtan Kıvılcım’a bakıyordum. Sonra aniden bugün Kıvılcım’a söylediğim ilk cümle geldi aklıma ve yerin dibine girdiğimi hissettim. “Çok özür dilerim, ben öyle demek istemedim. Bütün sene seni farklı gördüm ve şimdi birden karşıma böyle çıkınca tanıyamadım.” gibi birşeyler zırvaladığımı hatırlıyorum. Bu utancın ardından günümü oldukça sıkıntılı geçirdim. En yakın arkadaşımı tanıyamadığım gibi bir de üstüne neredeyse ona hakaret etmiştim ve yüzüne bakamadım bu nedenle.




Ertesi gün sabah beni Kıvılcım uyandırdı. Uyanır uyanmaz suratıma deniz şortumu fırlattı ve “Kalk uykucu, bütün sene zaten uyumanı izledim ve onca yolu senin uyumanı izlemek için de gelmedim ben.” dedi. Bu cümlenin altındaki imayı anlamam için tatilin sonunu beklemem gerekti. Kalkıp banyoya gittim ve üzerimi değiştirdim. O günden sonra tatilim güzel geçmeye başladı.




Tatilin artık son birkaç günüydü ve Kıvılcım’la bir gece dışarıya çıkmıştık. O gece dolunay vardı ve Kıvılcım denize girmemizi teklif etti. Kabul ettim, gidip üzerimizi değiştirdik. Kaldığımız otelin hemen açığına demirlenen Gravity adında ufak bir yat vardı ve babam denizciliğe meraklı olduğundan sahibiyle tanışmıştı. Sahile iner inmez denize atladık ve yata kadar yüzdük.




Zaten sahibini tanıdığımızdan yata çıkmakta da bir sakınca görmedik. Yatta otururken Kıvılcım “Fırat ben üşüdüm.” dedi. “İstersen çıkalım.” dediğimde “Gerek yok.” diyip bana sarıldı. Bu ani hareketten dolayı oldukça şaşırmıştım, sonuç olarak Kıvılcım sürekli çok yakın arkadaşmışız gibi davranıyordu. Gerçi benim ona belli bir ilgim oluşmuştu bütün yaz boyunca ama önceki halimiz nedeniyle hep ket vurmuştum bu ilgime. Kısa bir süre bu şekilde durduktan sonra Kıvılcım’ın hafif hafif hıçkırdığını hissettim.




Suratını kendime doğru çevirdiğimde ağladığını farkettim ve “Ne oldu Kıvılcım, neden ağlıyorsun?” diye sordum. “Neden benden hoşlanmıyorsun Fırat? Bir arkadaş gibi değil de bir kız gibi görmüyorsun beni?” dedi. “Seni bir kız gibi görüyorum ve açıkcası senden bir kız olarak hoşlanıyorum. Bütün sene boyunca farklı türde bir arkadaşlık yürütmemizden dolayı senin böyle bir şeyi düşünmeyeceğini ve benim bu şekilde davranmamdan hoşlanmayacağını düşünmüştüm ben.” dedim. “Bütün yaz anlayamadın mı Fırat?




Neden geldim ben buraya fark edemedin mi? Ben sana aşığım. İlk gördüğümde aşık oldum sana.” dedi ve dudaklarıma yapıştı. Ufak ve masum bir şekilde başlayan öpücük yavaş yavaş tehlikeli ve şehvetli bir öpücüğe dönüşmüştü. Birbirimizin dudaklarında kaybolmuştuk. Kıvılcım benim şortumun ipini çözmüş ve elini içeriye sokmuştu ve sikimi okşuyordu. Ben de bikinisinin askısını çözdüm ve o mükemmele yakın göğüslerini ortaya çıkardım. İkimizde durabileceğimiz sınırı geçmiştik.




Kıvılcım benim şörtumu indirdi ve aşağılara doğru inmeye başladı. İlk defa böyle bir şey yaşadığı belliydi çünkü heyecandan titriyordu. Fazla zaman kaybetmeden sikimi yalamaya başladı. Acemiydi ama yavaş yavaş nasıl davranması gerektiğini içgüdüsel olarak keşfediyordu. Daha önceden birçok defa seviştiğim için kontrolu ele almam gerektiğini biliyordum ve Kıvılcım’ı yönlendirmeye başladım. Kafasını tutup ileri geri hareket ettiriyordum. Saçlarını elime dolamıştım ve artık bütün hakimiyet bendeydi. Beş dakika kadar sonra Kıvılcım’ın ağzının içine boşaldım.




İlk defa yaşadığı için ağzındakileri yutmadı ve denize tükürdü. Sıranın bende olduğunu bilerek yavaşça yere yatırdım ve boynundan başlayarak yalamaya başladım. Göğüslerine indiğimde elimle bikinisinin altını çıkardım ve ardından yavaşça aşağılara indim. Amına geldiğimde heyecandan, fırtınaya kapılmış bir yaprak gibi titremeye başladı. İlk dil darbemle beraber irkildi ve hafifçe inledi. Dilimi içeriye doğru zorluyor, bazen klitorisini yalıyor bazen de hafif ısırıklar atıyordum. İki dakika içinde hayatının ilk orgazmını yaşamıştı. Orgazmı biter bitmez yukarıya çıkıp dudaklarından öpmeye başladım.




Bu arada sikimi amının dudaklarının arasına getirmiş ve girmeye hazırlamıştım. Az önce yaşadığı orgazmdan dolayı amı iyice kayganlaşmıştı ancak ilk deneyimi olduğundan amı dardı ve canı biraz olsun acıyacaktı. Yavaş yavaş sikimi derinlere doğru itmeye başladım. Bu sırada dudaklarından öpmeye devam ediyordum. Çok yavaş bir şekilde devam ettim, neredeyse bir salyangoz hızında giriyordum içine. Dudaklarının kasılmasından ve hafifçe ısırmasından canının yandığını farkettim ve biraz duraksayıp alışması için bekledim.





Kısa süre içerisinde gevşedi ve altımda hareket etmeye başladı. Bende bunu fırsat bilerek biraz daha hızlı bir şekilde içine girmeye devam ettim. Kısa bir süre içerisinde hem altımda kıvrandığından dolayı hem de kendi hareketimden içine tamamen girmiştim. Yavaş yavaş sikmeye başladım Kıvılcım’ı. İnlemeleri artmıştı ve “Daha hızlı.” “Sik beni.” “Seni içimde istiyorum.” gibi sözler söylemeye başlamıştı. Bunlardan aldığım cesaretle daha hızlı ve sert bir şekilde sikmeye başladım.




Daha önceden Funda’yla sevişmelerimden dolayı bende refleks haline gelen aynı anda boşalma durumu yine tekrarlanmış ve Kıvılcım’la aynı anda boşalmıştık. Yavaşça içinden çıktım. Yatın zemininde çok az kan vardı. Kıvılcım’a yerden kalktı ve kenardaki sıraya oturdu. Ben hala yerde oturuyordum. Bana baktı ve “Böyle bir şey olacağını hiç düşünmemiştim Fırat.” dedi. Bu cümleyi duyunca içimde bir pişmanlık oluştu. Bunu istemediğini ve pişman olduğunu düşünerek “Özür dilerim, pişmansın sanırım.” dedim.




Gülümseyerek “Asla Fırat, seninle yaşadığım hiçbir şeyden dolayı pişman olamam.” dedi. Birkaç dakika sonra yanıma geldi ve tekrardan sikimi yalamaya başladı. Kısa süre sonra tekrar ereksiyon olmuştum. “Seviş benimle, seni içimde hissetmek istiyorum, o zevki tekrar yaşamak istiyorum.” dedi. Benim aklıma hemen Kıvılcım’ı götünden sikmek geldi. Tutup köpek pozisyonuna getirdim ve kayganlaşmış olan sikimi götüne dayadım.




Yavaşça içine girmeye çalışırken kendisini kasmamasını söyledim Kıvılcım’a. Başını içeriye soktuğumda “Çok canım acıyor Fırat, çıkarsan iyi olur.” dedi. “Kısa süre sonra geçecek, biraz dayanman lazım sadece.” dedim ve o şekilde beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra zaten en zor yeri girdiğinden hızlıca içine soktum ve fazla beklemeden pompalamaya başladım. Kıvılcım’da acı ve zevk iç içe girmişti, hem acıdan hem de aldığı zevkten dolayı inliyor ve çığlıklar atıyordu ve onun bu durumu beni daha da tahrik ediyordu. Yaklaşık onbeş dakika boyunca hiç durmadan götünden siktim Kıvılcım’ı.




O çoktan dördüncu orgazmını yaşamıştı ve beşinci orgazmını yaşarken ben de içine boşaldım. Birkaç dakika dinlendikten sonra giyinip geriye döndük. Kıvılcım sonraki birkaç günde yürümekte zorluk çekti doğal olarak. Zaten bu olaydan iki gün sonra İstanbul’a geri donduk. Yazın geri kalanında Kıvılcım’la neredeyse her gün sevişmeye devam ettik. Yaz tatili bitip okul başladığında Kıvılcım’la el ele okula gittik ve bütün sınıf arkadaşlarımız şaşkına döndü.




Başta Kıvılcım’ı tanıyamadılar ve neredeyse bütün erkek arkadaşlarım güzelliği karşısında afalladılar. Daha sonra bu güzel kızın Kıvılcım olduğunu öğrendiklerinde yaşadıkları şok benim tatilde yaşadığım şoktan daha büyük oldu. Lise bitene kadar Kıvılcım’la ilişkimiz devam etti.




Kıvılcım üniversiteyi İzmir’de okumaya başlayınca yavaş yavaş ilişkimiz azaldı ve fazla geçmeden de ayrıldık. En son geçen yıl lisedeki arkadaşlarla toplandığımızda gördüm, daha da bir güzelleşmişti. Yeni bir erkek arkadaşı olduğunu öğrendim okulundan. Fazla konuşmadık, her zaman olur ya eski sevgililerle konuşmaktan arkadaş olmaktan çekinilir. O durumu yaşadık sanırım.Bu hikayem de burada bitti, başka bir hikayemde görüşmek üzere. Şansınız bol olsun.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*